Ekonomik krizler yüzünden insanların parlemento binalarını kuşatmaları 10 yılda bir izlediğimiz bir hikaye. Tarihin bu kez tekerrür ettiği yer çok da yakınlarda bir yer, Yunanistan. 2009 rakamlarına göre Yunanistan 310 milyar $ ile dünyanın en büyük 27. ekonomisiydi, aynı zamanda satın alma gücü paritesi en yüksek 34. ülkesiydi. Bugün ise işsizliğin %14’ü geçtiği, insanların kaotik eylemlerle hükümeti istifaya davet ettiği bir ülke.
Yunanistan’ın içine girdiği bu girdaptan nasıl çıkacağı büyük merak konusu. Daha önce kredi derecelendirme kuruluşlarının yaptığı “eğer Yunanistan’ın alacaklıları kendi rızalarıyla dahi yeniden yapılandırma isterse bunu default olarak yorumlarız” açıkamasının üstüne bir de Standart & Poors‘un kredi notunu CCC’ye düşürmesi geldi ki bu not Yunanistan’ı dünyanın en düşük kredibilitesini sahip ülkesi yapıyor, CDS fiyatları da aynı şeyleri anlatıyor.
Yunanistan ne yapmalı? Soruya kimse cevap veremiyor. Default ihtimali kesine yakın. Hükümet seçime bile gidemiyor, saatli bombayı eline alacak muhalefet yok ortada. Yunan halkının anartşist yapısı olayların giderek artacağını işaret ediyor. Eğer polis daha sert önemler alırsa yeni “Alexis ” haberleri gelebilir, olaylar daha da karışır.
Umut ışığı kısa vadede yok, işin kötüsü uzun vadede yok. Ülkede toplam üretimin %78,5’î hizmet, %17,6’sı sanayi, %4’ü tarımdan sağlanıyor yani Yunanistan ekonomisi bir hizmet ekonomisi. Hizmet ekonomisi içerisinde ağır topları turizm, denizcilik ve finans oluşturuyor yani Yunan ekonomisinin temel çarkları bu üçlü. Kaotik ortamın turizm gelirlerine olan negatif etkisi, iç talebe hizmet edecek finans sektörünün aradığı talebi nasıl bulacağı, deniz taşımacılığını ise gelmeyen turistlerin ve mali durumu bozuk hanehalkının nasıl etkileyeceği krizden çıkış noktasında da Yunanistan ile ilgili olan soru işaretlerini artırmaya yetiyor. Yunan reel sektörünün ülkenin en iyi zamanlarında yarattığı üretim potansiyeli bile ülkeyi şu an girmiş olduğu sarmaldan çıkaracak güçte değil.
“Dost” AB ülkelerinin de Yunanistan için yapabilecekleri bir yere kadar. Zaten artık yıllardır finanse ettikleri Yunan konformatistlerinden alacaklarını kurtarabilmenin peşindeler. Öğleden sonra çalışmayan bankalar, yılın büyük bölümünü dinlenerek geçiren insanlar, bedava üniversite eğitimi… sonu gelmeyen sosyal imkanlar ve borç hanesinde artık sürdürülmeyecek bir sayı bulunan Yunan bütçesi. Olayı bu şekilde özetlemem mümkün.
Bir de Yunanistan’ın makro eğilimlerine göz atmakta fayda var:



