Finansal tahmin problemlerinin çok karmaşık yapıda olmaları, çözümlerine matematik ve istatistik çözüm tekniklerini uygulama imkanı vermekte, fakat tek başlarına yeterli olmamakta, bilgisayarlarla çözülme şansına sahip olan modeller kullanma zorunluluğunu ortaya çıkarmaktadır. Tüm simülasyon modeller, matematik modellerde karşılaşılan sırayı izlemektedir. Modellemeler tamamiyle matematik denklemlere değil aynı zamanda denemelere dayanmaktadır. Bu denemelerin sonucunda bilgisayarlara doğru sonuçlandırma yeteneği kazandırılmaya çalışılmaktadır. Son yıllarda teknolojinin önlenemez yükselişi beraberinde insanoğlunun teknolojiyi çeşitli alanlarda kullanma isteği fizik ve bilgisayar birlikteliğinin etkisini finans alanında da hissettirmeye başlamıştır.
Hesaplamalarından faydalandığı matematikle, oluşturduğu ortamın yapısal durumuyla ilgili faydalandığı felsefe ile bireysel yatırımcısının davranışlarını gözlemlemek için faydalandığı psikoloji ile, belirli bir yatırımcı grubu ile toplumsal olayları araştırmasına yardımcı olduğu sosyoloji ve daha bir çok bilim dalı ile iç içe içe geçmiş olan finansın son yıllarda en gözde çalışma arkadaşı ise “Fizik” olmuştur. Bu ise literatüre “Ekonofizik” terimini kazandırmış ve çalışmalar bu adla anılmaya başlanmıştır.
Ekonomiyi somut olarak yorumlamak için Ekonomik neden ve sonuçları, fiziksel neden ve sonuçlarla açıklayan bilim dalına “Ekonofizik” denir.
Ekonofiziğin belki de en çok ilgi çeken alanlarından biri finansal pazarların mikroskopik modellerinin hazırlanması ve geliştirilmesi sürecidir. Nitekim gazların kinetik teorisi yani gaz parçacıklarının çarpışmasının yaratacağı etkilerin modellenmesi; gazın davranışlarını ısı, basınç ve hacim yönünden denklemlerle göstermeye çalışır.
Buradan hareketle bireysel yatırımcıları mikroskopik bir parçacık gibi düşünüp bunun üzerine evrensel, yani olası tüm yatırımcı davranışlarını da içine alan bir finansal model geliştirilmeye çalışılır. Bazı yollardan gazın sıcaklığı ile benzer özellikler gösteren pazarın volatilitesi, aynı ortam içinde yer alan bütün yatırımcıların ne yapıyor olduklarına bağlıdır. Öyle ki yatırımcıların ne davranış göstereceği konusunda ortalama olarak bir tahminde bulunmanız söz konusu değildir çünkü kâr normal şartlarda herkesin yaptığının tersini yaptığınızda ortaya çıkan bir olgudur.
Ekonofiziğin formulasyonlarında ve takip eden değerlendirme aşamalarında simule edilen ekonomik sistemin sert inişlerin ve çıkışların yaşandığı piyasamızda kısmen başarılı sonuçlar verdiği söylenebilir.
Türk yatırımcısı veya diğer bir deyişle Türk yatırımcı portföy davranışı, kuantum fiziğindeki bozon taneciği davranışına benzemektedir denilebilir. Türk yatırımcısı; toplu karar verme, bulunduğu durumdaki benzer portföy gruplarındaki kararlardan etkilenme derecesine göre değerlendirildiğinde Bose-Einstein Yoğunluğunun araştırmacıya gösterdiği istatistik olasılık sonuçlarının uygulanabilirliği konusunda benzer nitelikler taşımaktadır. Bu amaçla İMKB, bir anlamda finansal kaplar içerisinde “Türk Hisse Senedi Piyasa Kabı”, olarak fiziksel bir kap gibi düşünülmüş; Ekonofizik istatistik alt yapısı içerisinde değerlendirilmesi daha da anlamlı olmuştur.
Gaz parçacıklarından farklı olarak, yatırımcıların davranışlarını sürekli değiştirebilecekleri kadar hatırlama kabiliyetleri olduğu bir gerçektir. Bu anlamda gaz parçacık davranışının birebir finansal piyasalara uygulanması zaten olası bir durum değildir. Fakat kuantum istatistik yapılar diyebileceğimiz modern fizik kuramları ile var olan trendin yönünün tahmini ile alım satım olasılıkları veya risk tahminlerinin yapılması daha anlamlı olmaktadır.
Piyasalarında kendi etraflarında bir kişiliğe sahip olduğu düşüncesinden hareketle şu sonuca varmak mümkün: Fiyatlar piyasa dışından gelen etkiler ile oluşuyor gibi görünse de piyasanın aslında iç dinamikleri tarafından belirlenir. Piyasa içi olaylar fiyatları belirlemekte ve dış dinamikler sadece olaylar gerçekleştikten sonra neden olarak gösterilmektedir. Fiyatların dışsal etkilere karşı tepki veriyormuş gibi izlenim bırakması tüm yatırımcıları ayı anda etkiler fakat nötr bir ortamda önemli olan yatırımcıların birbirlerini nasıl etkiledikleri ile aynı enerji durumunda olma/olmama istekleridir. Bu ise ekonofiziğin istatistik alt yapısı içerisinde değerlendirilebilecek bir durumdur.
Kaynakça:
- Yrd.Doç.Dr. Tolga ULUSOY, “Ekonofizik ve Finans” Yayınlanmamış Doktora Tezi, 2008