Yaz ortasından başlayarak yukarı yönlü hızlı bir harekete geçen döviz kuru sepeti özellikle ithalatçıları epey terletti. Aynı dönem içerisinde döviz açık pozisyonu olan şirketler de Türk Lirası cinsinden ciddi ek giderlerle karşılaştılar. Meşhur deyimle “doların ateşi” şirketlerin elini yaktı. Bugünlerde de dövizdeki bu yükselişten hangi şirketlerin daha çok zarar gördüğüne yönelik pekçok araştırma yapılıyor. Daha önce Anadolu Yatırım bu konuyla ilgili bir araştırma yapmıştı. Sektörel değerlendirmeler ile birlikte şirketlerin türev ürün kullanıp risklerini hedge edip etmediklerinin irdelendiği raporun ayrıntıları burada.
Bu arada stratejistler döviz sepetinde yukarı yönlü hareketin devam edeceğini söylüyor. Ben de özellikle dolar konusunda bu görüşe katılıyorum. Doların yıl sonuna doğru 2 TL’yi görmesi yüksek ihtimal. Özellikle döviz girişinin azaldığı ve ithalat ödemelerinin yapıldığı bu dönemde dövizdeki hareketler dikkatle takip edilmeli.
Kurdaki bu hareketlerden sonra açık pozisyona sahip şirketlerin nasıl bir aksiyon geliştireceği ise büyük merak konusu tabi. İşte en fazla açık pozisyona sahip şirketler ve bu pozisyonların büyüklükleri:
- Türk Hava Yolları -4.615
- Türk Telekom -4483
- Tüpraş -2933
- Migros -2299
- Zorlu Enerji -1866
- Ereğli Demir Çelik -1838
- Aksa Enerji -1437
- Akfen Holding -1396
- Tofaş -1380
- Doğan Yayın Holding -1248
- Ak Enerji -1039
- Anadolu Efes -1022
- (Kaynak: Bloomberg Businessweek, rakamlar milyon TL)
Merhabalar,
2. çeyrek şirket bilançoları zaten iyi gelmemişti. Açık döviz pozisyonlu şirketlerin 3. ve 4. çeyrek bilançoları tam manasıyla evlere şenlik olacak. Ülkemiz sanayi şirketleri arasında hedge uygulaması maalesef birkaç istisna dışında yerleşmiş değil.